Önder Özen'den Dusan Tadic eleştirisi: "Onu oynatmak intihar olur"

Trendyol Süper Lig'in 20. haftasında Fenerbahçe'nin Gaziantep FK'yı deplasmanda 1-0 mağlup ettiği maç sonrası ünlü yorumcu Önder Özen, Vole YouTube kanalında karşılaşmayı değerlendirdi.

Fenerbahçe'nin performansını beğendiğini söyleyerek sözlerine başlayan Özen, “Ben Fenerbahçe’yi beğendim. Bayağı beğendim hem de. Kadro kalitesi ciddi anlamda belirleyicidir bizim ligimizde. Bir kere daha onun etkisini gördük ama Fenerbahçe, 3 tane yanlışla başladı bugün. Birincisi ilk 11 doğru değil. Maça başlayan 11 ne vaat ediyor? Bu maçta ne lazım? Öyle bakmak gerekiyor. Şimdi maçın ilk devresinin biz şöyle olacağından yüzde yüz eminiz. Ligi takip eden insanlar olarak. Gaziantep FK'yı, Sumudica’yı tanıyan insanlar olarak ne olacağını biliyoruz. Ne olacak? 5, önünde 4, saflar sıklaşmış. O orta 4’lüden 1 tanesi arkaya kırılmış. Aslında 6, önünde bir 3, önde 1 tane. Bu şekilde bir karşılama olacak ve merkeze doğru bir yoğunlaşma olacak.

Sumudica, yıllarca bizim ligimizde çalıştı. Farklı kulüplerde. 0-0 ne kadar uzarsa böyle maçlarda o, o kadar iyi bakar. Çünkü hamleleri siz risk almaya başladıktan sonra gelecektir. Siz risk alırken dengeyi kaybedeceksiniz. Beklediği şey o. Yani 0-0’ı uzatmak. Fenerbahçe’nin amacı ne? 0-0’ın kısa oynanması. Sezon başından beri en büyük farkı ne Fenerbahçe’nin? İlk 10 dakikada attığı goller. İlk 10 dakikada attığı goller bağlamında ligde açık ara yapmış durumda. İlk devre için aynı şekilde, öne geçme anlamında yine sıralama yapısında çok açık fark var Fenerbahçe’nin. 

Peki merkez bu kadar kalabalıkken birinci silah nedir? Topun hızıdır. O yüzden İrfan Can olacak ilk 11’de. Birincisi bu. Hele bu İrfan Can tamamen olacak. Aşağı yukarı kötü oynadığı maçı yok neredeyse. Ya skora etki etmiş ya da ettirmiş. İşi görmüş birçok maçta. Tek tabanca yapmış bu işleri, bazıları. Bazen de harikulade kombinasyonların içinde olmuş. Topun ritmini artıracak. Sumudica sevinmiştir ilk 11’i gördüğünde. Şimdi gelelim 64. dakikaya. 64. dakikada tabela kalkıyor, Cengiz oyundan çıkıyor. Ben, Cengiz’in ilk 11 başlamasını doğru bulmadım ama o dakikada da ‘eyvah Cengiz’i çıkartacak’ diye düşündüm. Çünkü merkez iyice kapanmış. Topun ritmi de kurtarmaz sizi.

1 kişiyi eksiltip orta açacak olan 1 kişiyi eksiltip şut atacak olan 1 kişiyi eksiltip pası bulacak olan oyuncu lazım. Takımda da 1 tane dribbler diyebileceğimiz oyuncu var o da Cengiz. İkinci silah, kanat oyunu. Ceza sahasına yüksek. Başka çare yok artık. Merkez bu kadar yoğunlaştığında. Artık o bölümde 1 kişi dışında tüm oyuncular ceza sahasının içindeydi Gaziantep FK takımında. Orada işe yarayabilirdi Cengiz. Bu ikinci yanlış. 20 tane lig, 12 tane Avrupa. 32 maç ve haftaya 33. maçı oynayacak Fenerbahçe. Muhtemelen önümüzdeki hafta penaltı olursa kim atar acaba sorusuna cevap verebilecek bir personel yok. Fenerbahçe’nin otobüsünde. Burada kaçmayacak penaltı. 

Burada olmaz artık. Burada titremeden gelip topu içeri atacak penaltıcıya ihtiyaç var. Penaltıcılık başka bir şey. Benim birinci tercihim Ferdi’dir ama Bonucci bu takımın içine girdiyse dönün arkanızı gidin ya. O atsın yani. Bırakın artık. O sırada Bonucci içeride. Şimdi 3 tane yanlış söyledim. Doğru ne? Doğru, Mario Branco. Onun kurduğu takım. Bu takım çok güçlü. İlk devre tempo olarak Fenerbahçe’ye bayıldım. İzleyenler tabii 0-0 gittiği için beğenmemiş olabilir ama Ferdi, Fred, Szymanski hâlâ topu geri kazanma sürelerinde açık ara yapıyorlar. Bu 3 oyuncunun marifetiyle bu açık ara oluşabiliyor. İlk devredeki istatistikler ortada. Çok belirgin ve ciddi bir oyun üstünlüğü. Son paslara yansımamış ciddi bir fırsat üstünlüğü. Toplama bakacak olursak dakika 90+3’te rakip ceza sahasına girme 43’tü. Evde oynar gibi oynadı yine. Bir kere daha. O bakımdan kalite farkının ortaya çıktığını rahatlıkla söyleyebilirim.

Tadic’i oynatmamak intihar olur. Hıza ihtiyacınız olduğunda King olabilir ama akıl ihtiyacınız var ilk başta. Ben bu hafta Tadic’in ilk 11’de başlamasını da çok doğru bulmadım. İçerideki Konya maçı tam ona göre oynandı aslında. Fenerbahçe kapattı. Rakip yarı alanda oynadı. Orada ihtiyacınız var, onunla başlamıyorsunuz. Burada başka bir şeye ihtiyacınız var onunla başlıyorsunuz. Kafa karışma emareleri bunlar. Bence iyi işaretler değil ama King normalde yarışan Fenerbahçe için ilk 11 oyuncusu olmaz. Bu kadronun içinde hiç olmaz. Szymanski, solda olabilir. Beki çıkarmayacak oyunculardan bir tanesi Szymanski. Taraftar çok irrasyonel bakar, duygusal bakar. ‘Bugün olmadı, gitsin.’ ‘Batsın bu dünya’ kafasına çok çabuk gelebilir ama hali hazırda konu kanattan oyun kurmaksa hâlâ ligde 1 numara Tadic. 

Kötü oynadığı anda bile. Tadic’i tanımıyorsak eğer ‘soldaki oyuncu çok verimli değil’ diyebilirsiniz ama top oraya gelecek. Emniyetli bir şekilde oraya gelmesi lazım. Tadic’in kombinasyon yapabileceği oyuncularla gelecek. Bunu getirecek olan şey nedir? Ritimdir. Top en sağdan, en sola minimum temasla gelirse, en soldan en sağa minimum temasla giderse, yoğunlaşmış savunmayı yerinden çıkarabilirsiniz. Büyük takımların, çok pas yapmasının bir sebebi topun minimum temasla sağdan sola çok çabuk gelebilmesidir. Bunlar izleyen taraftara ‘ya ne çok yana oynadık’ gibi gelebilir. 

O yan topların bir amacı vardır. O çakılı savunmayı yerinden oynatmak. 2 stoperin, 3 stoperin, 4 defansın, 5 defansın aralarındaki mesafelerinin yarım metre, 1 metre açılması size bir fırsat tanıyacak. Bunu yapabilmeniz için işte İrfan başlayacak. Eğer o olursa top biraz daha hızlı dönebilirse biz Tadic’i çok daha etkili göreceğiz ama biz Tadic’i bir türlü topun ritimli bir şekilde gelmesiyle buluşturamıyoruz. Top biraz uzun mesafeli geldiği için Fred’in oraya gelmesi, Ferdi’nin oraya gelmesi, Dzeko’nun oraya gelmesi, Szymanski’nin oraya devrilmesi zaman alıyor.

Topun mesafesi uzadıkça oyunculara yaklaşmak için zaman yetmiyor. Top kısa kısa gelirse minimum temasla Szymanski devrilecek buraya. Kombinasyon için gelecek. Dzeko gelecek. Fenerbahçe’nin sezon başında 4-5-6 attığı sezonun ilk maçlarında o top oraya öyle geldi. Djiku ile Becao oynarken. Arkadan çok aklı başında çıktı Fenerbahçe takımı. Oyunu hakikaten örgüyle kurdu ve örgüyle yerleşti rakip yarı alana. O dönem Tadic’in pırıl pırıl parladığı dönemdi. İrfan’ın pırıl pırıl parladığı dönemdi. Ne zaman top tekte geliyor oraya, olmaz. Alıp geri verecek ama fasılalarla gelirse. Ritmi bozulmamış bir fasıladan bahsediyorum. Rakip 11 oyuncu, kaleci dahil birkaç metre yer değiştirir. Eğer siz bunu çok hızlı yaparsanız rakipte bir senkron kayması, bozulması mümkündür. Çünkü burası premier lig falan değil. Premier ligde de bu kaymaları kusursuza yakın yapabilen çok az ekip var. Burası İtalya da değil. Siz açarsınız mesafeleri. Açtığınızda İrfan Can da, Tadic de bu ligin tekrardan en değerli oyuncuları olurlar. Öyleler, fırsat verin" dedi.

Açıklamalarına devam eden Özen, "Tadic tabii ki Ajax’taki Tadic değil. Bizim ligimizde Gomis’i düşüşteyken yakaladı Galatasaray. 30 tane yapıştırdı bizim ligimizde. Çünkü bizim ligimizle, 5 büyük lig arasında kabul etsek de, etmesek de tempo, sürat, dayanıklılık irtifa farkı var. Dolayısıyla orada işi bitmiş birisi bile burada canavar çıkabiliyor. Gomis’in işi bitmemişti ama bitmenin başlangıcı vardı artık. Ben Beşiktaş’tayken Gomis ile görüştüm. Fenerbahçe zamanlarımda bile keşke olsa diyordum. Maaşı çok yüksekti alamadık o dönem. Galatasaray getirdi, 30 tane attı. Birkaç yıl sonra tekrar geri geldi, Icardi’nin yokluğunda çok iş yaptı" şeklinde konuştu.

Özen, "Becao-Bonucci hiç adam dövmez çünkü hiç adam gelmez. Bonucci’den fiziksel işler beklemek ciddi hata olur ama zehir gibi çalışıyor kafa. Riascos-İrfan tartışmasında Livakovic istedi topu. ‘Hayır dedi, geç oraya. Benden alacaksın topu.’ Niye? Livakovic topu yere koysa, artık 1-0 olduğu için herkes geliyor, mecbur uzun oynamalısın ve topu kaptıracaksın. ‘Ben sana oynayacağım, benim üzerimdeki adam sana gidecek, ben boş olacağım. Sen bana oynayacaksın, ben vuracağım. Böylelikle 4 saniye kazanacağız.’ Bakın bu çok önemli bir detaydır. Milyon pratikle bu yerleşir artık. Futbol hayatının bir kısmı böyle geçti. Buffon gelip sormaz. Livakovic çaylaklık yaptı, sordu. Umut kırıcı olmak için o 4 saniyeye ihtiyacın var" dedi.

Zajc-Salih ile sözlerine devam eden Özen, "Büyük kulüplerin formasını giymek kolay değil. Gerçekten çok zor. Bu ekiplerde 1. sırada oyuncu olmak. Kolay değil. Zajc-Salih takasında Fenerbahçe kârlı olur. Yerliden dolayı olur. Önümüzdeki sene hesap kitap değişir yerli meselesinden dolayı. Şöyle de bir gerçek var, TFF 6 ay sonra da değiştirebilir bunu. Çünkü TFF’nin yakın tarihi bunlarla dolu. TFF defalarca kandırdı kulüpleri. Yalan söylediler. Yazılı olarak da sözlü olarak da kandırdılar. Off the record bile kandırdılar. TFF’nin tüzel kişiliği toprağın altında.

4 zor maçı var Fenerbahçe’nin. Samsun ile bu tarihte oynamak çok zor. Başakşehir’de kıpırdama var. Ankaragücü ve Antalyaspor maçları gerçekten çok zor. Başakşehir’in hız problemi var ama diğerlerinde işi çok sıkı tutması gerekir. Samsun takımı çok fiziksel oynuyor çok zor. Deve dişi gibi takım. Fizik olarak hep beğendim. Çağlar gelmeli, Serdar Aziz getirdi. Yıllardır bu ligde oynuyor, 7 dakika daha oynama durumu yok mu? Yoksa 1 ay yoktur ortalıkta. Kenar serbest vuruşlardan 1 tane etkili orta gelmedi daha. Kornerler olmuyor. Servis çok önemli.

Tugay Kaan Numanoğlu’nun belli bazı yetenekleri var. Koridordan koşuyor önemlidir. Benim dikkatimi çeken şey pozisyon bilgisi var. Jest ve mimikler konusunda birebir Cüneyt Çakır’cılık oynuyor. Ayna karşısında her gün 30 dakika bunu çalışıyor gibi geliyor. Bunu kendisine yapmazsa daha doğru olur. Galatasaray’ın fikstürü için Trabzonspor maçı zor olabilir. Eğer Afrika kupasından dönenler olursa. Samsun deplasmanı da zor olabilir ama Trabzonspor maçı kadroya bağlı" diyerek sözlerini tamamladı.