UEFA sermaye artırımı ve hisse satışına nasıl bakıyor?

Aşırı borç sarmalındaki büyük kulüpler bu borçlarla başa çıkabilmek için çeşitli yöntemlere baş vurarak kulüplere girdi sağlamaya çalışıyorlar. Bunların başında sermaye artırımı ve kulübe ait şirketlerin hisse satışı geliyor. Fenerbahçe Spor Kulübü, kulübe ait şirketin hisse satışını duyururken Beşiktaş da SPK’dan sermaye artırımına onay çıktığını açıkladı.

Peki UEFA bu işe nasıl bakıyor.

Kulüplerin temel olarak futboldan kazandığı oyuncu satışı, yayın hakları, tribün ve sponsorluk gelirleri gibi girdilerini baz alan UEFA'nın bu tür gelirleri kabul edip etmediği, özellikle şimdiki adıyla Kulüp Lisanslama ve Finansal Sürdürülebilirlik Düzenlemeleri çerçevesinde karmaşık bir konu. Genel olarak UEFA’nın prensibi, kulüplerin sportif başarıyı finansal olarak sürdürülebilir bir temele oturtmaları. Bu bağlamda futbol dışında el edilen gelirler belli kıstaslar çerçevesinde kabul edilebiliyor. Ama bazı durumlarda da bununla ilgili bildirimlere cezalar verebiliyor.

Örneğin; UEFA Barcelona’ya gelecekteki yayın gelirlerini bir bölümünü satıp gelir göstermesi nedeniyle 500.000 Euro cezaya çarptırdı ve bu ceza CAS’ta da onandı. Diğer yandan Chelsea kulübü geçtiğimiz günlerde kadın futbol takımının 200 milyon Sterline Chelsea’nin sahiplerine ait başka bir şirkete satıldığını duyurdu. UEFA bu tip anlaşmalı satışları kabul etmezken Premier Lig, belli kıstaslar doğrultusunda kabul edebiliyor.

UEFA genellikle sermaye artırımı yoluyla elde edilen gelirleri kabul ediyor. Ancak burada önemli olan, sermaye artırımının gerçek bir yatırım veya suni olarak şişirilmiş bir kaynak yaratma çabası olup olmadığıdır.

UEFA, kulüp sahiplerinin veya ilgili tarafların yaptığı sermaye enjeksiyonlarını yakından inceleyebilir. Amaç, bu fonların kulübün uzun vadeli finansal sağlığını desteklemesi ve Finansal Sürdürülebilirlik kurallarını (özellikle başa baş kuralını) dolaylı yoldan ihlal etmemesidir.

Eğer sermaye artırımı bağımsız yatırımcılardan geliyorsa ve piyasa koşullarına uygunsa, UEFA tarafından daha olumlu karşılanma olasılığı var.

Kulüp hisselerinin satışı yoluyla elde edilen gelirler de UEFA tarafından prensip olarak kabul edilebilir. Bu, kulübe önemli bir finansal kaynak sağlayabilir.

Ancak burada da dikkat edilmesi gereken noktalar vardır:

Hisse satışının piyasa değerine uygun olup olmadığı incelenebilir. Bağlantılı taraflara yapılan şüpheli düşük veya yüksek değerli satışlar sorgulanabilir.

Yeni hissedarların kim olduğu ve finansal yapıları da UEFA'nın değerlendirmesinde rol oynayabilir. Amaç, kulübün kontrolünün şeffaf ve sürdürülebilir yatırımcılar tarafından sağlanmasıdır.

Hisse satışından elde edilen gelirin nasıl kullanılacağı da önemlidir. Bu gelirin kısa vadeli borçları kapatmak veya transfer harcamalarını finanse etmek için kullanılması durumunda, UEFA kulübün uzun vadeli finansal sürdürülebilirliğini göz önünde bulunduracaktır.

Özetle UEFA, hem sermaye artırımı hem de hisse satışı yoluyla elde edilen gelirleri prensip olarak kabul eder. Ancak her iki durumda da şeffaflık, gerçek değer, yatırımcıların niteliği ve elde edilen gelirin sürdürülebilir kullanımı gibi faktörler UEFA'nın incelemesine tabidir. UEFA'nın temel amacı, kulüplerin finansal olarak sürdürülebilir olmasını sağlamak ve rekabetin adil bir şekilde yürütülmesine katkıda bulunmaktır. Bu nedenle, her türlü finansal hareketlilik bu amaçlar doğrultusunda değerlendirilir.