Rıdvan Dilmen: "2 sene sonra Bulgaristan'a döneceğiz"

09.09.2017 - 20:15 | Son Güncellenme: 09.09.2017 - 20:15

Rıdvan Dilmen: "2 sene sonra Bulgaristan'a döneceğiz"

AJANSSPOR - Spor yazarı ve yorumcusu Rıdvan Dilmen Fenerbahçe ile Başakşehir arasında oynanan maçın devre arasında ve maç sonunda konuştu.  Dilmen’in Ntvspor’da yaptığı açıklamalardan Ajansspor’un derledikleri şöyle :

Bir fıkra anlatarak başlayayım. İki arkadaş kahvede muhabbet ediyor. Biri diğerine, ”Sen iyi boksörsün” deyip dolduruşa getiriyor. Dolduruşa gelen boksör ödüllü bir turnuvaya katılıyor. Kura ile finale kadar geliyor. Finalde ise bu dolduruşa gelen arkadaş fena halde dayak yiyor. Ama imdadına gong sesi yetişiyor. Kenara gelince arkadaşına, “Ben nasılım?” diye soruyor. Dayak yediğini görünce de arkadaşına, “Biri bana vuruyor ona dikkat et” diyor. Fenerbahçe’ye de bu maçta biri vuruyor.

İyi oynadığını zannedersen Başakşehir kazanabilir. Ciddiye almadığın zaman kontra silahları var mı, var. Duran toptan silahları var. Dirar’ın etkili oyunu vardı. Josef, Ozan, Valbuena kötü oynamıyor. Giuliano yaratıcılıktan uzak kaldı. Üçüncü bölgede Fenerbahçe, Başakşehir müsaade etmezse gelemiyor ve orada çoğalamıyor. Dirar’ın vuruşu çok değerli bir vuruş. Kolay kolay o vuruş yapılmaz.

İki takım hazırlanmış. İlk dakikalarda gol olacak diye kimse hazırlanmamıştır. Aykut Kocaman rakibe göre analiz yapıyor. Bugün de bunu gördük. Valbuena’nın yaratıcı olması önemli. Paslaşmalar iyi, top rakipteyken kazanmaya çalışıyorlar. Seyirci protesto edeyim mi, etmeyeyim mi diye düşünürken Fenerbahçe 2-1 yaptı. Golleri çıkarırsan  Fenerbahçe çok iyi denebilir. Pozisyon vermedik diyebilirler. Ben hayatımda hiç görmedim. Vakit geçirdiği için ikinci sarı karttan atılan bir kaleci göremedim. Fenerbahçe’nin uyumaması gerekiyor. Yoksa anlattığım fıkradaki boksör misali… Tak diye 3 olabilir.

Şansı insanlar bazen kendi yaratır. Teknik direktör Abdullah Avcı, Emmanuel Adebayor’un arkasında oynayan Napoleoni’yi skor 2-0 olsaydı çıkarabilirdi. Ama Avcı'nın, oyuna hükmettiğini görmesi lazımdı. Başakşehir, orta sahaya ikinci yarıda bir değişiklik yapacaktır diye düşünüyorum.

Maç sonu açıklamaları ise şöyle :

2-2’den sonraki maça bakalım. Başakşehir daha iyi. Kerim Frei muazzam bir gol attı. Köşeye bırakmış. Volkan sola gitti, penaltı atar gibiydi. Volkan’ı da oraya gönderdi. İyi bir kadro, organize bir kulüp, iyi bir teknik direktör ve başkan… Başakşehir’i tebrik edelim. Başakşehir, organizasyonu iyi bir takım. Başakşehir’i bugün beğenmedim. Ama Fenerbahçe’ye 3 tane gol attılar. Fenerbahçe’nin 1 gol yediği maç yok. Resmi maçlarda hep gol yemiş. Herkesten 2 gol yiyorlar.

Dilmen'den transfer eleştirisi...

Aziz Yıldırım Mayıs ayında transferi bitireceğiz dedi. Neto, Soldado, Janssen ne zaman geldiler? Galatasaray daha erken bitirdi. Fenerbahçe’nin 5 puanı var. Taraftar, bir mermi daha kullandı ve maça geldi. Beşiktaş maçına da geleceklerdir. Puan farkı açılıyor. Neto ile Skrtel ilk kez oynuyor. Fenerbahçe bir de kendi karakterinin dışında bir format ile sahaya çıktı. Günümüz teknik direktörlerinin analiz ve bilimlerden faydalanması lazım. Tartışmasız. Aykut Kocaman, önce sen diyor.

"Tribüne gelen küfretmek için gelebilir"

Başakşehir ne yaptı? Bir tek oyuncu değişti. Ben düzeni bozmayayım, duran toptan da gol atabilirim diye düşünüyor. Abdullah Avcı Fenerbahçe’yi analiz etmiyor mu? Ediyor.  Mesela ; Fenerbahçe’de Giuliano Aykut Kocaman’ın istediği tarzda bir oyuncu değil. Giuliano, sağ açık gibi oynadı. Başına dert oldu. Giuliano oynayabilsin diye orta sahanın ortası 3’e çıktı. Fenerbahçe oynuyor ama pozisyon yok. 3 dakikalık özette Volkan’ın çıkardığı pozisyonları görürürüz. Allah Allah! Volkan Babacan’ın kurtardıklarını da düşünelim… Fenerbahçe oynuyor ama icraat yok. Tabi ki sabır lazım. Fenerbahçe tribünü Beşiktaş maçında da tribünü doldurur. Ama ondan sonra seyirciyi bulamazsınız. Bulursanız da onlar küfür etmek için gelenlerdir.

"Hakem müthiş maç yönetti"

Aykut Kocaman’ın kimliğinden baktığınızda her şey iyi gibi görünüyor olabilir. Başakşehir, 2-1’i korumaya çalıştı. Ondan sonra maç 2-2 oldu. Fenerbahçe’nin eforu ve Başakşehir’in kıpırdanması vardı. Biz ne yapıyoruz dediler ve 3.golü de buldular. Abdullah Avcı, dinamik oyuncuları soktu. Adebayor’u da çıkarayım mı, çıkarmayayım mı tereddütleri de vardı. Maç 2-2 olduktan sonra Başakşehir bir dakika dedi ve kendilerine geldiler. 4-5 dakika Başakşehir hakimiyetinde geçti. Hakem de muazzamdı. Müthiş bir maç yönetti. Bana göre hakem Fenerbahçe’nin ikinci golünde doğru bir karar verdi.

Başakşehir kalecisine atılan madde üzerine...

Benim için hangi stat olursa olsun aynıdır. Bir örnek vereceğim. Hakem Mete Kalkavan’ın  babası beyin kanaması geçirdi. Bir maça gelmişti ve oğluna o maçta ana-avrat küfrettiler. Allah rahmet etsin, 1 yıl bitkisel hayatta kaldı ve yaşamını yitirdi. Böyle bir nefret olmamalı. Volkan Babacan’a yapılanları doğru bulmuyorum. Kameralar yok mu? O şahıs bulunamıyor mu? 6 Ekim’de hadi Volkan diyeceğiz.

GÜNCELLENECEK...

"2 sene sonra Bulgaristan ya da Romanya gibi..."

Abdullah Avcı’yı kutlamak lazım. Hem kendi için hem de takımı adına, üzerine koya koya gittiler. Sevilla maçını da kazanabilirlerdi. Başakşehir’in 25-30 bin seyirciyle oynadıklarını düşünün. Tebrik ediyorum. Fenerbahçe’de ise günlük ve anlık kararlarla oyuncular alındı. Tabi ki ekonomik şartlar da önemli. Sezon başından beri söylüyorum. Avrupa’da da tuhaf şeyler oluyor. Bizim beğeneceğimiz oyuncular artık 20-25 milyon Euro. Unutsunlar artık o transferleri. UEFA’ya FIFA’ya falan borçları yok. 2 sene sonra Bulgaristan ya da Romanya Ligi’ne döneceğiz. Şimdi bol keseden atılıyor. Aman Sosa’yı alalım, aman diğerini alalım diyorlar. Ne Dursun Bey, ne de diğerleri… Deniz bitti. Boğulduk. Maden falan bulunmazsa bittik. Bundan sonraki dönemde işimiz zor.

Senin için hazırladığımız haberler