Hasan Çavuşoğlu'ndan olay Süper Lig kehaneti: "1-2 yıla..."

Süper Lig kulüp başkanları içerisinde 12 yılla en uzun süredir görevini sürdüren isim olan Alanyaspor Kulübü Başkanı Hasan Çavuşoğlu, çarpıcı açıklamalar yaptı.

Sportbox'a konuşan Çavuşoğlu, futbola küçük yaşlarda mahallede maçlar yaparak başladığını belirterek, "Mahallede, bir tane olan futbol topumuzla patlayıncaya kadar oynardık. Patlayınca harçıklarımızdan biriktirdiğimiz parayla gider bir tane daha alırdık. Mahalleler arası turnuvalar olurdu, orada oynardık. O zaman amatör küme takımları da yoktu. Tek Alanyaspor Kulübü vardı. Daha sonra Alanyaspor'un seçmelerine çağrıldım ve seçildim. Askere gidinceye kadar Alanyaspor'da devam ettim. Alanyaspor'un ilk 3. Lig'e çıktığı dönemdi. Süper Amatör takımlarında oynadım yıllarca. 40 yaşına kadar aktif futbol oynadım. İkinci amatörden başlayıp Süper Lig'e kadar her kademesinde futbol yöneticiliği, takım kaptanlığı, futbolcu, hocalık... her kademesinde görev yaptım. Derler ya 'Çıraklığını yapmadığın işin patronu olma diye.' Biz de bir şeylerin çıraklığını yapıyoruz, daha sonra görevler bize bir şekilde geliyor. Alanyaspor'un 3. Lig'den 2. Lig'e çıkarmak da bize nasip oldu. Ben başkan olmadan önce 8 sene yine başkan yardımcılığı ve yöneticilik yaptım Alanyaspor'da. Başkanlıkta bu yıl 12. senem. Bir ilçe takımı olarak Süper Lig'de 7. yılımız. Zor şartlar altında kulübü götürmeye çalışıyoruz." dedi.

Alanyaspor için 'sahipsiz bir ilçe takımı' desek biraz yeri" ifadelerini Çavuşoğlu, "Bize sahip çıkan insanlar belli zaten. Şehir olarak sahip çıkılması lazım. Sabit gelir kaynakları hiç olmayan bir kulübün Süper Lig'de 7. yılını yaşaması bir mucize. İnsanlar fark edemeyebilir, idrak edemeyebilir, nasıl olduğunu düşünemeyebilir. Biz futbolcu satarak ayakta durduk. Geçen yıl kur farkının yükselmesi, bu sene yine biraz daha yükselmesi, yabancı futbolcu sayısının çok olması kulüpleri zora doğru götürüyor. Bu bir gerçek, tartışılması söz konusu bile değil. Ama bunu görmek istemeyenler görmüyor. hala yabancı futbolcu sayısının serbest kalmasını, sayının düşmemesini isteyen kulüpler çok. Ama nereye kadar çok? Hem futbolcularının paralarını ödemekte zorlanıyor. Hem de yabancı sayısının düşmesine karşı çıkıyor. Kayseri'yi Alanya'da 3-1 yendiğimiz maçta 1500 seyirci vardı. Şimdi bugün amatör takımlarda bile birçok yerlerde 10-15 bin taraftarı gelen takımlar var. bakış açısı böyle olunca bazen diyoruz ki; ya biz bu işi niye yapıyoruz?" ifadelerini kullandı.

Alanyaspor'un şehrin dünyaya açılan bir markası olduğunu vurgulayan Hasan Çavuşoğlu, "Bazen yorgun olduğumuzu hissettiriyorlar bize. 'Kızgın mısın' dersen evet bazen o noktaya geliyoruz. Çünkü başarısız olduğun dönemlerde herkes konuşuyor. Tamam bilet alıp maça geliyorsun ama her söz hakkı sende değil. Burada bir kulüp var. Bu kulüp nasıl idare ediliyor, bilet alsan ne olacak? Bir tane kombine yıllık 1000 TL. Para değil zaten. Tamam taraftarın da bizi eleştirmeye hakkı olduğunu düşünürüz. Eleştirilerden de hep ders alırız. Fakat demiyorlar ki 'Ya arkadaşım bu şehir olarak biz bu kulübe ne kadar destek çıkıyoruz.' Süper Lig'de bu kadar maliyetler içerisinde bu kulüp nasıl yaşıyor. Hangi imkanlarla yaşıyor. Biz hangi imkanları sağlıyoruz. İşte sabit gelir kaynakları yıllık 500 bin euroyu geçmez. 500 bin euroya belki bir tane futbolcu alırsın. Sabit gelir kaynakları bu kadar olan bir kulüp Süper Lig'de nasıl yaşayacak. Onun için işin doğrusu biraz gönlümüz kırılıyor. Arkadaşlarım ya deme felan diyorlar ama sezon sonunda bu işi bırakmayı düşünüyorum. Şehirde şartlar oluşmadığı sürece ben ve arkadaşlarım sürdürmeyi düşünmüyoruz. Amacımız şu anda ligi en iyi şekilde sonuna kadar götürmek. Elimizden geleni yine yapacağız." şeklinde konuştu.

Alanyaspor'da parlayıp futbol kariyerini bambaşka bir noktaya taşıyan milli futbolcu Merih Demiral'ın 44 yıllık futbol hayatında tanıdığı en kişilikli, en karakterli, en beyefendi futbolcu olduğunu belirterek, "Onunla her zaman gurur duyuyorum. Merih'in Alanya'ya gelişi belli. Merih daha önce Fenerbahçe altyapısındaydı. Daha sonra Portekiz'deydi. Portekiz'den kiralık getirdim ben onu. Bizde de iyi bir çıkış yakaladı ama ben ondaki o çıkışı canlı izlemiştim birkaç kez. Milli takımda da izlemiştim. Evladım gibidir. Çocuklarımdan ayırmam. Fırsatı çok iyi değerlendirdi. İtalya'dan Sassuolo'dan teklif gelince önünü açmak gerekirdi. Biz de onu yaptık. " dedi.

Daha önce Alanyaspor'da forma giydikleri dönemde sergiledikleri performansla kariyerlerini yeniden ayağa kaldıran Salih Uçan ve Ozan Tufan hakkında konuşan Çavuşoğlu, "Salih Uçan da Fenerbahçe'de, Roma'da oynadı. Ama sonra bir düşüş yaşadı. Bonservisi de elindeydi. Biz Salih Uçan'ı Alanyaspor'da iki yıl oynattık. Amacı, hedefi de büyük bir takımda oynamaktı. Biz o şansı verdik, kendisi de başardı. Ozan Tufan da biliyorsunuz Dereağzı'nda antrenmanlar yapıyordu. Fenerbahçe gözden çıkarmıştı. Ozan'ı istedim Fenerbahçe'den. 'Ben dedim ki 'Bakın bu çocuğu verin sezon sonunda size yeni bir transfer gibi döndüreceğim' dedim. Sergen hocamızın da istemesi üzerine, onun da çok emeği çabası oldu Ozan'ın üzerinde. Ben çok kez de odama çağırıp kendisiyle 'Sen yeniden döneceksin' diye konuşmuşumdur. Ozan geldiğinde sordum bizim ekibe '8 kilo fazlası var' dediler. Ozan azmetti 10 kilo verdi. Bazen sahada Ozan'ı tanıyamıyordun yani o kadar inceldi. Burada da iyi oynadı. Fenerbahçe'ye yeni bir transfer gibi döndü." diye konuştu.

Birlikte çalıytığı hiçbir teknik direktörle kırgın, küskün ya da en ufak tartışmalı bir biçimde ayrılmadığını kaydeden Hasan Çavuşoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sergen hocanın bir huyu vardı. Sokakta gezmez. Ya kaldığı yerde dinlenir ya da burada kulüpte çalışır. Sokağa ya da bir yere gidip dolaşayım, vakit geçireyim gibi bir yapısı yok. Sadece işini yapan bir hoca. O yüzden onunla da iyi çalıştık. Francesco Farioli, Sassuolo Kulübü'ndeydi. Daha önce bize referansı gelmişti. Türkiye'ye ilk Alanyaspor'a geldi. Bizi de devra arasında Karagümrük başkanı aradı. Onların da İtalyan oyuncuların olması sebebiyle onlar da da tanıdığı için önermişler. Bizde yardımcı hocaydı. Ben de teknik direktör olarak oraya gönderdim, gitmesine müsade ettim. Daha sonra bize teknik direktör olarak geri geldi. Gece gündüz çalışan, hiçbir yere gitmeyen. Günün 14-15 saatini kulüpte geçiren bir yapısı vardı."

Türk futbolunun geleceğiyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Çavuşoğlu, "Küçülmeden büyüyemeyiz. Ben bunu geçtiğimiz günlerde federasyon başkanımıza ve yönetimine de söyledim. Bir kere Türkiye'de yabancı sayısının kesinlikle azalması lazım. Türk futbolundaki mevcut yabancı sayısının yarı yarıya düşmesi taraftarıyım. Çünkü yabancı futbolculara euro ödemeleri çok fazla. Bazı başkanlar diyorlar ki 'Yabancı sayısı düşünce bu kez de yerli futbolcunun yanından geçilmiyor.' Kardeşim nasıl geçilmiyor, o öyle değil işte. Ben geçen sezon 80 milyon kur farkı yedim. Şimdi yerli futbolcu oynatsam o kadar para mı ödeyecektim? belki 20 milyon öderdim, 60 milyon kulübün kasasında kalırdı. Hesap ortada bunu görmemiz lazım. Rakipler bize karşı 11 tane yabancı futbolcuyla çıkarken biz hep 5-6 tane yabancı futbolcu oynatıyoruz. Geçen sene ligi 5. bitirdik. Kadroya bakarsanız 5-6 tane Türk oyuncu oynadı. O zaman Türk oyuncu nasıl çıkacağız? Milli Takıma nasıl oyuncu çıkaracağız?" dedi.

Türk futbolcusunun en büyük hatalarından birisi ekstra çalışma yapmamak olduğunun altını çizen Alanyaspor Başkanı, "Bizde de var genç futbolcular, sürekli uyarıyorum. Büyük futbolcu ne zaman oluyoruz? Çok çalışırsak, ekstra idmanlar yaparsak... Ama her şeyi ölçülü yapacaksın. Hoca nezaretinde yapacaksın. Burak Yılmaz 16 yaşındayken Alanya'da oynana U16 maçında çok güzel futbol oynadı. İki gol attı. Maçtan sonra ona dedim ki 'Burak kardeşim ileride çok büyük futbolcu olacaksın. Çok iyi çalışırsan, çok iyi yerlere geleceksin' dedim. Burak gerçekten de çok büyük futbolcu oldu, çok iyi yerlere geldi." ifadelerini kullandı.

Altyapıda hocaların futbolculara kendisinin attığı golleri izlettiklerini belirten Çaşuoğlu, "Galatasaray ile oynadığımız maçta Burak Elmas başkandı. Ümit Karan da vardı yanımızda. Ümit kardeşim, 'kafa gollerinde bir Jardel'i bilirim bir Hasan abiyi' dedi.

Kulüpler Birliği toplantılarını kulüpler birliği başkanlarının whatsapp grubundan takip ettiğini kaydeden Çavuşoğlu, "İşin doğrusu bundan önceki başkan döneminde de şimdiki başkan döneminde de toplantılara katılmıyorum. Ben orada çok birlik ve beraberlik olduğunu düşünmüyorum. Türk futbolunun geleceği çok iyiye gitmiyon işin doğrusu. Bu gidişle 1-2 yıla hepimizin batacağını düşünüyorum. Gördüğümüz tablo bu, gelecek iyi görünmüyor. Üstüne basa basa söylüyorum; Türkiye'de yabancı futbolcu sayısı çok fazla." şeklinde konuştu.