Beşiktaş’ta 5 belge... Beşiktaş Belediyesi’ne olan borç, Fikret Orman’ın savcılığa verdiği ifade, Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun hayal kırıklığı, Beşiktaş eski yöneticisi Cihat Kumuşoğlu’nun Beşiktaş’a kestiği fatura ve Beşiktaş Denetim Kurulu’nun 5268 üye ile ilgili çarpıcı raporu.
*****
Bugün size Beşiktaş Kulübü’yle ilgili 5 belge sunacağım.
Fazla bir yorum yapmadan bu belgeleri sizlere aktaracağım.
*****
Önce belgelerin içeriğini tek tek yazıyorum.
1- Beşiktaş Kulübü’nün Beşiktaş Belediyesi’ne toplam 13 milyon 619 bin lira borcu var. Ne borcu mu bunlar? Çeşitli tesislerle ilgili kira borcu, gecikme zammı, çevre ve temizlik vergisi, emlak vergisi, imar cezası...
2- Sayın Fikret Orman’ın, Fulya Otoparkı skandalı ile ilgili olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na şüpheli sıfatıyla vermiş olduğu ifade ortaya çıktı. Orman bu ifadesinde “İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Fulya otoparkını mühürlediğinden haberim yoktu” dedi.
3- Beşiktaş Kulübü yöneticisi Şafak Mahmutyazıcıoğlu, yazmış olduğum haberlerle ilgili geçen ay hukuki girişimde bulundu ama red cevabı aldı. 19. Asliye Hukuk Mahkemesi, Şafak Bey’in talebini reddetti.
4- Beşiktaş’ın bir önceki dönem yöneticisi olan Cihat Kumuşoğlu’nun, kurucu ortağı olduğu Arkan&Ergin adlı şirket adına görevde bulunduğu dönem içinde toplam 100 bin liralık iki adet fatura kesildiği belirlendi.
5- Beşiktaş Denetim Kurulu, meşhur 5268 üye ile ilgili olarak 4 yıl önce hazırladığı raporda “22-25 Aralık tarihlerindeki 4 günde sadece 193 kişi nakit aidat öderken, son 4 günde 5268 kişi nakit ödeme yapmış olduğu gözükmektedir. Yapılan bu 5268 kişilik ödeme yasal olarak mümkün, ancak teknik olarak mümkün gözükmemektedir” şeklinde uyarıda bulunduğu ortaya çıktı.
Ekstra olarak şu mevzular da var:
-Yarın yapılacak olan Beşiktaş Başkanlık Divanı Seçimi...
-Umut Güner vakası...
***
Evet, ana başlıklar halinde durum bu.
Tüm belgeleri bu yazının en altında görebilirsiniz.
****
İlk mevzu şu:
Elimde bir rapor var.
Beşiktaş Belediyesi’nin raporu bu.
Beşiktaş Kulübü’nün, Beşiktaş Belediyesi’ne olan tüm borçlarını tek tek ortaya koyuyor.
Belirteyim. Toplam borç 13 milyon 619 bin lira.
Beşiktaş Kulübü’nün, çeşitli uyarılara rağmen bu borcu bugüne kadar ödemediği gözüküyor.
Haliyle, yarınlarda temlik ya da haciz gibi üzücü durumlar yaşanırsa kimse şaşırmasın.
***
Beşiktaş Belediyesi’nin raporu aynen şu şekilde:
1- Çilekli Tesisleri;
BJK’nin Çilekli tesisleri ile ilgili belediyemize olan yapılandırılmamış kira borçlarının toplamı Ekim 2017-Eylül 2018 yılları arası 418.224,95 TL + Gecikme zammı (107.533,47)= 525.758,42 TL
-Ekim 2018 tarihinden itibaren BJK Çilekli tesisleri için aylık 70.000,00 TL ecrimisil bedeli tahakkuk ettirilmekte olup, Ekim 2018 - Temmuz 2019 tarihleri arasındaki ecrimisil borçlarının toplamı 700.000,00 TL + Gecikme zammı (57.446,64)= 757.446,64 TL.
BJK kira borçları ile ilgili icra işlemleri başlatılmış olup, ecrimisil borçları Mali Hizmetler Müdürlüğü Gelir Birimi İcra Şefliği’nce takip edilmesi gerekmektedir.
BJK Çilekli tesisleri toplam kira ve ecrimisil borcu 1.118.224,95. TL + Gecikme zammı (165.000,00)= 1.283.224,95. TL...
****
2- 1903 Tesisleri;
Belediyemize ait olan 2001 ada 266 parsel üzerinde yer alan ve BJK’ye ihale edilen BJK 1903 tesislerinin kira süresi 15.10.2018 tarihinde sona ermiştir.
Ekim 2018 tarihinden itibaren BJK 1903 Tesisleri için aylık 35.000,00 TL ecrimisil bedeli tahakkuk ettirilmekte olup, Ekim 2018 - Temmuz 2019 tarihleri arasındaki ecrimisil borçlarının toplamı 350.000,00 TL + Gecikme zammı (28.723,36) = 378.723,36. TL...
***
3- BJK Hakkı Yeten Tesisleri;
Sayıştay müfettişlerince bahsedilen alana 5 yıl geriye dönük olarak ecrimisil tahakkuk ettirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Müdürlüğümüzce yapılan ecrimisil çalışmalarında 01.12.2013 - 30.09.2018 tarihleri arası için 5.726.328,63. TL ecrimisil bedeli hesaplanmış ve BJK’ye tebliğ edilmiştir.
Ecrimisil bedelinin takibi için Gelirler Birimine yazı yazılmış olup, Gelirler Birimince, borçlar için 04.01.2019 ve 07.01.2019 tarihlerinde ödeme emirleri düzenlenip BJK’ye tebliğ edildiği bildirilmiştir.
Ayrıca Hakkı Yeten Tesisleri için BJK Derneği’ne 2018 10-12 ayları için aylık 144.590,00. TL, 2019 Ocak ayından itibaren ise aylık 169.401,64. TL ecrimisil tahakkuk ettirilmiştir.
Toplam 01.12.2013 - 31.07.2019 tarihleri arasındaki ecrimisil borcu 7.345.910,11. TL + Gecikme Zammı (1.061.412,43)= 8.407.322,54. TL’dir.
****
4- Dikilitaş Mahallesi Hakkı Yeten Caddesi;
Hakkı Yeten Caddesinde bulunan taşınmazların 2013-2019 yılı 1. Dönem sonuna kadar olan Emlak ve Çevre Temizlik vergi borcu= 2.987.093,00 TL’dir.
5- Vişnezade Mahallesi Süleyman Seba Caddesi;
Süleyman Seba Caddesinde bulunan taşınmazların 2018-2019 yılı 1. Dönem sonuna kadar olan Emlak Vergi borcu= 277.021,00 TL’dir.
6- İmar Para Cezası;
-15.06.2017 tarihinde encümen kararınca kesilmiş 9.978.00, TL.
-14.07.2016 tarihinde encümen kararınca kesilmiş 275.489,70... Toplamda 285.467,70. TL’dir.
(Belgeyi bu yazının en altında görebilirsiniz)
*****
Evet, durum bu...
Bankalar Birliği ile sağlanan yapılandırma gereği kasasına 290 milyon lira girdiği öğrenilen Beşiktaş Kulübü, Beşiktaş Belediyesi’ne olan bu borcu ne zaman ödeyecek acaba?
Vatandaşlık görevi gereği herkes vergisini ödemek zorundayken, Beşiktaş Kulübü’nün bu konuda kayıtsız kalması iyi bir tablo değil elbette...
Bu kamu borcunun acilen ödenmesi gerekmiyor mu?
Üstelik sürekli faiz işliyor.
Ayrıca... Bir spor kulübü niye imar para cezasına çarptırılır? Ortada “kaçak” bir durum mu var?
Beşiktaş Belediyesi’nin raporunda da görüleceği üzere, Beşiktaş Kulübü bu borçların önemli bölümünü yıllardır ödemiyor.
Tekrar yazıyorum. Hukuki, cezai, idari ve de vicdani anlamda yarınlarda çok büyük sıkıntılar ortaya çıkabilir.
****
Bugünkü yazı konumuzun 2. sırasında ne var? Sayın Fikret Orman’ın, Fulya Otoparkı skandalı ile ilgili olarak şüpheli sıfatıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği ifade var.
Önce bir hatırlatmada bulunayım.
Beşiktaş Kulübü’ne ait olan Fulya’daki otopark, 9 yıl önce 80 bin lira artı KDV karşılığında Tuncay Şahinler adlı bir iş insanına kiraya verildi. Tuncay Şahinler 1 yıllık kirayı da toplu halde peşin ödedi. Ancak İstanbul Büyükşehir Belediyesi daha sonra bu otopark için işletme ruhsatı vermedi. (Belgeleri bu yazının en altında görebilirsiniz)
***
İşte bu otopark bundan 2,5 yıl önce bu kez Mehmet Sağın adlı bir iş insanına kiraya verildi. Aylık kira ne, biliyor musunuz? Sadece 30 bin lira...
9 yıl önce 80 bin lira artı KDV olmasına karşın, bugün sadece 30 bin lira...
Tabii şöyle de bir durum var.
Beşiktaş yöneticisi Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun kardeşi Celal Mahmutyazıcıoğlu’nun, yeni kiracı Mehmet Sağın’la CVS adlı başka bir şirkette ortak olduğu ortaya çıktı.
(Belgeleri bu yazının en altında görebilirsiniz)
***
Vahim taraf şu... Sayın Şafak Mahmutyazıcıoğlu bu süreçte sürekli kelime oyunları yaptı. Şafak Bey “Fulya’daki otoparka kardeşimin ortak olduğu kanıtlanırsa istifa ederim. Kanıtlamayan şerefsizdir” gibi ifadeler kullandı.
İnsanların zekasıyla oynamaya kalkıştı.
CVS adlı şirketi pas geçti, Fulya Otoparkı üzerinden yola devam etti!
Bunun üzerine belgeleri tek tek ve tekrar tekrar yayınladım.
Her şey çok net ortadaydı.
Aynı Şafak Bey bir süre önce düzenlediği basın toplantısında kardeşi ile Mehmet Sağın’ın başka bir şirkette ortak olduğunu nihayet beyan etti.
Detay da vereyim. Celal Mahmutyazıcıoğlu ile Mehmet Sağın’ın ortak olduğu CVS adlı şirketin adresi, Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun kurucu ortağı olduğu Kültür Hukuk Bürosu’yla aynı çıktı.
Tekrarlıyorum. Tüm bunları daha önce belgeleriyle ortaya koydum. İsteyen her kişiye bu belgeleri anında iletebilirim.
****
Bu otoparkın ilk kiracısı olan Tuncay Şahinler, tam 2 yıl önce İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı başvuruda “Bu otoparkı ben 2009 yılında 15 yıllığına kiralamıştım. Ancak 2011 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi otoparkın bulunduğu alanın ortak alan olması nedeniyle mühürlendi, otopark içinde bize ait olan bütün eşyalar duruyordu. Ara ara gidip otoparkı kontrol ediyordum. En son 12 Nisan 2017’de tekrar iş yerimi kontrole gittiğimde mührün bozulmuş olduğunu, otopark içinde bulunan eşyalarıma zarar verildiğini gördüm. Buna ilişkin fotoğrafları ekte sunuyorum. Mührü bozarak malıma zarar veren kişinin Beşiktaş Derneği Başkanı olduğunu düşünüyorum. Bana ortak alan olarak görünen otoparkı kiraya verdikleri için Beşiktaş yönetimi ile mahkemelik olmuştuk. İstanbul 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/268 esas sayılı dosyasında mahkeme halen devam etmektedir. Bu şekilde gerçekleşen olay nedeniyle iş yerime benim bilgim ve rızam olmadan girerek malıma zarar veren, mührü bozan ilgili kişilerden şikayetçiyim” şeklinde beyanda bulundu.
****
Fikret Orman ise şüpheli sıfatıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği ifadede “Soruşturmaya konu otopark alanının mühürlendiği 16.03.2011 tarihinde ben başkan değildim. Mühürleme olayıyla ilgili olarak da herhangi bir bilgim bulunmamaktadır. Müşteki şahsın iddiaları tamamen asılsızdır. Belirtilen alanda zarar görebilecek herhangi bir malı yoktur. Müşteki şahıs kulübümüzden haksız olarak maddi beklenti içerisindedir. İlgili alanın belediye tarafından 3 Ağustos 2017 tarihinde mühürlendiğini ilk defa sizden duyuyorum” dedi.
(Belgeyi bu yazının en altında görebilirsiniz)
****
Sayın Fikret Orman’ın beyanına inanmak isterdik elbette.
Ama şu da var. Bir kulüp başkanının, kulübe ait böylesine önemli bir otoparkın İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yıllar önce mühürlenlendiğini bilmemesi çok ilginç.
Nasıl bilmez bir kulüp başkanı?
Bu mührün birileri tarafından kırılması da yine çok ilginç.
Mühür kırıldıktan sonra bu otoparkın birileri tarafından halen çalıştırılması da çok ilginç...
Evet... Bu mühürlü otopark halen çalışıyor.
Şimdi sormak gerekiyor: Nasıl çalışıyor? Kimler izin veriyor? Kimler göz yumuyor?
Şu da var. Sayın Fikret Orman “otoparkın mühürlendiğinden haberim yoktu” dediğine göre... Bu mührün kırılmasına ve otoparkın çalıştırılmasına kulüp içinden birileri mi yol verdi acaba?
****
Bugünkü yazı konumuzun 3. maddesi, Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun şahsımla ilgili yaptığı hukuki girişimin olumsuz sonuçlanması.
Belirteyim. Beşiktaş Kulübü bana bugüne kadar hiç bir dava açmadı. Açılmasını çok isterdim. Bu şekilde diğer belgeler de ortaya çıkardı. Ben de belki karşı dava açardım.
Çünkü yazdığım her haber, belgeye dayanıyor.
Ama ne oldu? Şafak Mahmutyazıcıoğlu 20 Haziran 2019’da, yani sadece 40 gün önce avukatları aracılığıyla kişisel girişimde bulundu. Nasıl bir girişim mi bu?
Mahkeme metnini aynen yazıyorum:
“Davacı vekili Av. Oğuzhan Cesur talep dilekçesinde özetle; davacı Şafak MAHMUTYAZICIOĞLU’na internet yoluyla yapılan saldırının hukuka aykırılığının tespiti, yayının durdurulması ve kaldırılması ve kişilik haklarına yapılan ve yapılması muhtemel saldırılar karşısında tedbir alınmasını mahkememizden talep etmiştir. İhtiyati tedbir talepli dilekçe mahkememiz değişik iş yukarıdaki sırasında kaydedildi. İncelendi.”
(Belgeyi bu yazının en altında görebilirsiniz)
****
19. Asliye Hukuk Mahkemesi bu başvurudan 8 gün sonra red kararı verdi.
Mahkeme kararını aynen aktarıyorum:
“Suç isnatı iddiası ve diğer iddiaların basın hürriyeti kapsamında kalıp kalmadığı, kişilik haklarına saldırı olup olmadığının tespiti yargılamayı gerektirdiği, yargı konusunun elde edilecek müdafaadan ihtiyati tedbir yolu ile elde edilemeyeceği anlaşılmakla;
Hüküm:
1-İhtiyati Tedbir talebinin 6100 HMK. ve devamı maddeleri gereğince REDDİNE.
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına.
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinat yolu açık olmak üzere karar verildi.
28.06.2019
****
Mahkeme kararında görüleceği üzere, Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun bu davada 3 avukatı var. Kimler mi? Oktay Kurman, Oğuzhan Cesur, Mete Menekşe...
****
Şimdi yatay bir geçiş yapacağım.
Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun kurucu ortağı olduğu Kültür Hukuk Bürosu’nun çok sayıda avukatı sanal ortam aracılığıyla bana gece gündüz demeden çeşitli tarihlerde pek çok saldırıda bulundu.
Amaçları belli ki korkutmak, sindirmek, prim yapmak...
Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun gözüne girmek.
Tam buldular korkacak ve sinecek adamı!
Vız geldi, tırıs gitti.
Güldüm geçtim.
Ama gereğini de yaptım.
Hakettikleri cevabı verdim.
Hukuk insanlarının hukuk dışı yollara sapmasını anlamak mümkün değil.
Bu malum beyefendiler bugünlerde yaptıklarını yarınlarda idrak ettikleri takdirde çok üzülecekler elbette...
****
Bu avukatların hepsini hem Cumhuriyet Savcılığı’na, hem de baroya şikayet ettim.
Meydan boş değil.
Zaten o günden sonra hepsinin sesi kesildi.
Şikayet ettiğim kişiler arasında Şafak Mahmutyazıcıoğlu da bulunuyor.
Malumunuz, Şafak Bey düzenlediği basın toplantısında benim para karşılığı haber yazdığımı ifade ederek bulunduğu seviyeyi gösterdi.
***
Şafak Bey daha önce yaptığı açıklamalarda “Atilla Türker hakkında daha önce pek çok hukuki girişimde bulunduk ama sonuç alamadık. Basın özgürlüğünden yararlanıyor” dedi.
Ne diyeyim! Amiyane tabirle hep kendi ayağına sıkıyor.
Hem kendisi de iyi biliyor ki, haberleri ben belgeli yazıyorum.
Belgeler yalan söylemez.
Şunu da belirteyim. Şafak Bey’in danışmanları iyi olsaydı bu süreçte bu kadar çok hataya imza atmazlardı.
****
Bu vesileyle şunu da söylemek istiyorum. Beşiktaş Kulübü, “Atilla Türker’in bu haberleri yalan-yanlış” diyerek hakkımda pekala tazminat davası açabilirdi.
Ama dediğim gibi, henüz tek bir dava yok.
Çünkü... Haberlerimin belgeli ve haliyle doğru olduğunu Beşiktaş Kulübü yöneticileri başta olmak üzere herkes biliyor.
Öte yandan... Son 40 gün içinde Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun kişisel bazı girişimleri var.
O da, Şafak Bey’in şahsına yönelik büyük tepkiden ve de baskıdan olabilir mi acaba?
Lafı daha fazla uzatmayayım.
Çünkü... İnsanların zekasıyla oynamaya çalışırken kendi zekalarını ortaya koyan bazı malum avukatları şimdilik yıpratmak istemiyorum.
Neden mi?
1-Hukuki süreç devam ediyor.
2-Efendilik bende kalsın.
*****
Hatırlarsınız, bir süre önce Atıf Keçeci’nin kızına ödenen danışmanlık ücretleri ile ilgili de bir yazı kaleme aldım.
Atıf Keçeci kim mi? Spor yazarı... Üstelik Beşiktaş Kulübü’nün son seçiminde divan başkanlığı da yaptı.
Atıf Bey’le ilgili yazıyı yazarken çok sayıda belgeyi de haliyle ortaya koydum.
Bu haber yayınlandıktan sonra bazı dostlar “O belgelerin birinde Cihat Kumuşoğlu’nun sahibi bulunduğu Arkan&Ergin adlı şirkete ödenen 100 bin liralık danışmanlık ücreti de var” diye uyarıda bulundu.
Biliyorsunuz, Cihat Kumuşoğlu, Beşiktaş’ın bir önceki yönetiminde görev yaptı.
Cihat Bey’in şirketine biri 7 Ağustos 2017’de, diğeri de 8 Ekim 2017’de olmak üzere 50’şer bin liradan toplam 100 bin lira ödeme yapıldığı kayıtlarda yer alıyor.
(Belgeleri bu yazının en altında görebilirsiniz)
****
Hatırlarsınız. Fikret Orman’ın ortağı bulunduğu Orsan adlı şirkete de, Beşiktaş stadındaki korkuluklarının yapımı nedeniyle Beşiktaş Kulübü tarafından 1 milyon 936 bin lira ödeme yapıldı.
2015 yılında yapılan bu işi ben 2018 yılında belgelerle ortaya koydum. Sonra ne oldu? Sayın Fikret Orman, tahmin edileceği üzere “Ucuza yaptım” dedi.
Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun kurucu ortağı olduğu Kültür Hukuk Bürosu’na da biri 1 milyon 250 bin, diğeri de 750 bin lira olmak üzere 2 milyon liralık ödeme yapıldı.
Makbuzları yayınladım.
Şafak Bey de “Ortağım olan Oktay Kurman bu parayı hakederek aldı” dedi.
Oktay Kurman da “Beşiktaş Kulübü Denetim Kurulu’nun bu işten haberi vardı” şeklinde yazılı açıklama yaptı.
Denetim Kurulu Başkanı Feyyaz Tuncel ise yine yazılı bir açıklama ile Oktay Kurman’ın yalan söylediğini bildirdi.
****
Bugünkü yazı konumuzun son maddesi, Beşiktaş Denetim Kurulu’nun meşhur 5268 üye ile ilgili raporu...
Denetim Kurulu, 17 Şubat 2015 tarihli raporunda çok çarpıcı bilgilere yer verdi.
Rapor aynen şu şekilde:
“22-25 Aralık 2014 tarihlerindeki 4 günde sadece 193 kişi nakit aidat öderken son 4 günde 5268 kişi nakit ödeme yapmış olduğu gözükmektedir. 31.12.2014 tarihindeki Denetim Kurulumuz konu ile kulüpte aşağıdaki nakit ödeme tespitlerini yapmıştır.
26.12.2014... 1410 kişi...
29.12.2014... 2611 kişi...
30.12.2014... 172 kişi...
31.12.2014... 1075 kişi...
Toplam 5268 kişi...
****
Denetim Kurulu ayrıca şu hususa da değindi:
“Yapılan bu ödemeler yasal olarak mümkün ancak teknik olarak mümkün gözükmemektedir. Yaptığımız tespit doğrultusunda bir vezneden bir günde 1075 kişi ödeme yapmıştır. Etik açıdan bunu doğru bulmuyoruz. Yönetim Kurulu ve Seçme Sicil Kurulu bu konuda gerekli tedbirleri almalıdır.”
(Belgeyi bu yazının en altında görebilirsiniz)
***
Evet... Bu toplu aidatları kim ya da kimler yatırıyor acaba?
Bu 5268 kişi gerçek anlamda kimlerden ya da hangi gruplardan oluşuyor?
Size şu kadarını söyleyeyim.
Beşiktaş’ın 2 ay önce yapılan seçimli genel kurulunda kaç oy kullanıldı ve Fikret Orman kaç oy aldı, biliyor musunuz?
Faal olarak yaklaşık 14 bin delege var, 4 bin 899 oy kullanıldı, Fikret Orman da sadece 2 bin 921 oy aldı.
Bu kadar!
Rakamları şöyle bir yan yana getirelim lütfen.
Tablo çok acı...
Facia...
Böyle bir tabloda kulüp demokrasisi ve başkanlık seçimi adına ne söylenebilir acaba?
***
Çok önemli bir hususa daha değineceğim.
Yaşamını Beşiktaş’a adayan son derece değerli bazı kişiler sudan sebeplerle kulüpten hızla uzaklaştırılmaya çalışılırken...
Birileri de yığma ve bindirme olduğu öne sürülen oy deposu niteliğindeki binlerce kişinin aidatını toplu halde ödüyor.
Tarih hepsini yazacak.
Zaten bu husus adli yargıda...
****
Beşiktaş Kulübü’nün Divan Başkanlığı seçimi yarın (Cumartesi) yapılacak. Başkanlık için kimler mi aday? Mevcut Başkan Tevfik Yamantürk, Şeref Nasır ve Haluk Karakurt...
Şimdiden hayırlı uğurlu olsun.
Büyük Beşiktaş camiasının her bakımdan çok daha güzel temsil edilmesi gerekiyor.
Bir oy bile son derece önemli.
İnce elenip sık dokunduğu takdirde yarınlar daha iyi olabilir.
Elbette ki, başkan adaylarının karakteristik yapısı ve de oluşturdukları ekip son derece büyük önem taşıyor.
Şu aşamada şunu söylemek gerekiyor.
Kim kazanırsa kazansın, yeter ki Beşiktaş kazansın...
****
Hatırlarsınız, Beşiktaş Kulübü’nün en etkili yöneticilerinden biri olan Umut Güner’le ilgili olarak önceki ay belgeli bazı haberler yayınladım. Akçalı işlerdi bunlar...
Peki ne oldu? Umut Güner, çeşitli gerekçeler öne sürerek istifa edeceğinin mesajını verdi.
Bu mesajı verirken de kulüp bünyesinde bulunan üst düzey bazı malum beyefendilere aba altından sopa gösterdi.
Son durumu bildiriyorum. Umut Güner, Beşiktaş’ın Avusturya’da yaptığı hazırlık kampına katıldı.
Ne diyeyim?
Helal olsun! Kutluyorum! Bravo!
Yöneticilik dediğiniz böyle olur!
Ama şunu da söylemek istiyorum.
Bazı beyefendiler birbirinin dilinden iyi anlıyor.
****
Evet... Bir yazının daha sonuna geldik.
Kalın sağlıcakla...
***
Pardon... Hatırlatmam gerekiyor.
Beşiktaş’ın yüksek menfaatleri gereği...
Bu tür yazılara sonuna kadar devam...
Senin için hazırladığımız haberler
